Cinsel istismarcı: Çocuk cinsel istismarı, hem psikolojik hem de toplumsal değer algımız bakımından, yüz yüze geldiğimizde en yoğun dehşet duygularını yaşamamıza neden olan bir durumdur. Kimi zaman örnekleri ile karşılaşıldığında gün yüzüne çıkan ve tartışma alanı bulan bu konu, diğer zamanlarda sıklıkla görmezden gelinmekte, yok sayılmaktadır. Meydana gelen istismar örneklerinin arkasından boşalan öfke seli, toplumsal farkındalık yaratma ve bu bilinç artışını sürekli kılma açısından yeterli çalışmalar gerçekleşemediği için, çoğu zaman bir süre sonra sönmekte ve hayat bu olaylar hiç yaşanmamış gibi devam etmektedir. Bu nedenle, ailelerin ve çocukların bu tehlikelerden korunabilmesi için önemli bilgileri paylaşmak ve yaygınlaştırmak gerekmektedir.
Bu makalede cinsel istismar öncesinde yapılması gerekenler konusunda bazı önemli konuların altını çizmek istiyorum. Bu tehlikeden korunmak için öncelikle tehlikenin kaynağını, istismarcıyı tanımak önlem almak açısından yararlı olacaktır.
İstismarcı Aileden Biri mi?
İstismarcı denildiğinde muhtemelen gözünüzde korkunç, karanlık bir adam imajı oluşmaktadır. Toplum olarak çocuklarımızı istismardan yeterince koruyamamızın temel nedenlerinden biri de bu imajdır. Çünkü tetikte olduğumuz, uzak durduğumuz kafamızdaki imaja benzeyen insanlar olur. Ancak çoğunlukla darbe hiç tehdit olarak görmediğimiz, güvendiğimiz insanlardan gelir. Bilindiği gibi, fiziksel, duygusal istismarda olduğu gibi, cinsel istismar konusunda da en fazla olay yakın çevrede yaşanmaktadır. Tehlikenin bu kadar yakın olması, bir çok aile için hem önlem alma, hem de istismar sonrasında hukuki yollara başvurma konularında ciddi zorluklar yaratmaktadır. Hiç tanınmayan ve kötülük temsili birinin cezalandırılması için her şeyi yapabilecek olan ebeveynler, aile üyelerinden ya da yakın akrabalardan biri için aynı duyarlılığı ve dayanıklılığı kimi zaman gösteremezler. Bu, istismarcıya verilen değer nedeniyle yaşanan duygusal karmaşadan ya da aile ve yakın çevre arasında dışlanma korkusundan oluşabilir. Ancak sebep her ne olursa olsun sonuç, çoğunlukla istismara uğrayan çocuğun psikolojik olarak iyileşebilmesi için en çok ihtiyacı olan “adalet”ten mahrum kalmasıdır.
Bunu Neden Yaptı?
Sonuç aynı olsa da cinsel istismarın sebepleri farklılık gösterebilmektedir. Cinsel istismarcıları genel olarak iki grupta inceleyebilmekteyiz. Birinci grup, sadece çocuklara cinsel arzu duyanlar, ikinci grup ise hem yetişkin, hem de çocuklara cinsel arzu duyanlardır.
Pedofili
Pedofili, cinsel arzu nesnesi çocuk olan kişiler için kullanılan bir psikolojik bozukluk tanımlamasıdır. Pedofilide temel sorun, kişinin kendi cinsel organlarını bir çocuğun cinsel organları ile eşit görmesine dayanan, gerçeklik algısına ilişkin bozulmadır.
Pedofilileri tanımak kolaydır. Genellikle çok renkli ve eğlenceli insanlardır. Yetişkinlerden ziyade çocuklarla çok iyi anlaşırlar. Çocuklarla paylaştıkları çok çekici oyuncak, yiyecek depoları olduğu gibi, çoğunlukla kendilerine özel tuttukları, kimseye dokundurmadıkları oyuncak koleksiyonları da vardır. Çocuklar için kolaylıkla baştan çıkarıcı olabilen bu kişiler, genellikle zorlamaya gerek duymadan, manüplatif yollarla amaçlarına doğru ilerler. Pedofilileri yakın aile çevresinde görebileceğimiz gibi, çocukların kalabalık olarak vakit geçirdiği alanlarda, parklarda, okullarda vb., görebilirsiniz. Çoğunlukla pedofilililer erkektir, ancak kadınlarda bu durumun hiç görülmediği düşünmek doğru olmaz.
Pedofili tehditine karşı aileler bir takım önlemler alabilirler. Bunlardan en önemlisi çocuğu bu tehlikeye karşı bilinçlendirmektir. Ebeveynler çocuklarını “özel bölgeler” konusunda bilgilendirmeli, pedofili profilini anlatıp, bu insanların tehlikeli olabileceği konusunda çocuklarını uyarmalıdırlar. Özellikle yabancılardan gelebilecek yiyecek ve oyuncak tekliflerinin kabul edilmemesi yönünde kesin kuralların koyulması gerekmektedir.
Her istismarcı Pedofili değildir.
Pedofili dışında çocuk cinsel istismarından sorumlu olabilen başka istismarcı özellikleri de vardır. Bu grup çoğunlukla yetişkinlerle de ilişki kurabildiği için pedofili kadar kolay tanınmaz. Özellikle yakın aile çevresinde bu gruptaki istismarcılara sıklıkla rastlamaktayız. Bu gruptaki istismarcıların nedenleri değişkendir. Ancak nedenlerinden çok yöntemlerine dikkat çekmek gerekir. Bu tehlike eğer yabancı birinden geliyorsa, çoğunlukla bir defaya özgüdür, bu nedenle bu tek seferde şiddete başvurma sıklıkla görülür. İstismarcı eğer yakın aile çevresindeyse, çoğunlukla çocukla ilişkisini sevgi üzerinden kurar. Zamanla cinsel talepler ortaya çıkar ve beraberinde öfke, cezalandırma, şiddet davranışları görülür. Bununla birlikte yaşanılanların dışarıya yansımaması için çocuğun tecrit edilmesi de sıklıkla görülmektedir. Bu gibi durumlarda çocuk sözel olarak yaşadığı sorunu dile getiremese de bedensel olarak bir çok işaret verir. Fiziksel nedeni olmayan ağrı şikayetleri, geceleri sık kabus görme, uyku ve yeme bozuklukları, cinsel organlara yönelik yaşına uygun olmayan uğraş gösterme bu belirtilerden bazılardır. Bunun yanı sıra çocuk, çoğunlukla yakın çevreden biri tarafından istismar edildiğinde, bunun sevme şekli olduğunu düşünerek, istismarcıyı memnun etmeye çalışma, ona bağlılık hissetme, kendisini suçlu hissetme gibi duygusal deformasyonlara uğrayabilmektedir.
Bu tür istismarlardan da korunmanın en önemli yolu, yine çocuğun özel bölgeler konusunda bilgilendirilmesi, ebeveynlerin bu konuda tutarlı davranması (örneğin başkalarının yanında çocuğu hiçbir koşulda soymaması), çocuğun ruhsal ve bedensel geribildirimlerinin takip edilmesi gerekmektedir. Elbette en zor ve en elzem olarak, gerekirse en yakındakinden korumak konusunda ruhsal olarak hazırlanmak gerekir.
Ve bazen aslında çocuğunuza kimse dokunmamıştır….
Cinsel istismarın belirtileri olarak saydığımız ruhsal ve bedensel dışavurumlar ortaya çıktığı zaman, ilk aklımıza gelen çocuğun birisi tarafından kasten istismar edildiğidir. Bu ilk olasılık daima ciddiyetle araştırmalıdır, ancak bazen ortada bir fail bulunmaz. Böyle durumlarda değerlendirilmesi gereken, başka bir çocuk tarafından uyarılma, pornografik içerikli yayınlara maruz kalma ya da yetişkinlerin cinsel yakınlığına tanık olma gibi olasılıklardır. Ancak çocuğa bizzat ve kasıtlı olarak dokunulmamış olması o çocuğun istismar edilmediği anlamına gelmez. Çocuklar arasındaki cinsel içerikli oyunlar yaş farkının olmaması durumunda istismar olarak değerlendirilmeyebilir, ancak yetişkinlerin ulaşabileceği materyallere çocukların temas etmesi kesin olarak istismardır. Ebeveynler çocuklarını, yaşına uygun olmayan cinsel içeriklerden korumakla yükümlüdür. Bu olasılıklar aile içinde ya da dışında gerçekleştiğinde yine bir istismar olarak değerlendirilmeli ve gerekli psikolojik ve hukuki önlemler alınmalıdır.
Sözün Özü…
İstismar riskine karşı her zaman uyanık olmak ve çocuğunuzu da bu tehlikeye karşı bilinçlendirmek en önemli ebeveynlik sorumluluklarıdır. Bir taraftan dış dünyaya karşı güvenli alanı oluşturup bu alanı kollarken, diğer taraftan çocuğunuza kendini korumayı öğretmek riskleri en aza indirgeyecektir.
Eğer çocuğunuzda istismar belirtileri fark ederseniz, hiç vakit kaybetmeden uzmanlara başvurmalı, istismar olasılığı kesinleştiğinde de hukuki yollara başvurmaktan kaçınmamalısınız. Belki çocuğunuzu korumak, başınıza gelen kabusu unutmak gibi nedenlerle çekinceler yaşayabilirsiniz. Ancak çocuğunuz için adalet arayışınız, onun kendisini yeniden güvende hissedebilmesinin en önemli olanağı sağlayacaktır. Üstüne sünger çekilen, görmezden gelinmeye çalışılan istismar durumları, çocukların diğer insanlarla yeniden güven ilişkisi kuramamasına, kendisini haklı ve masum hissedememesine sebep olur. Böyle bir algının yetişkinlik yaşamında nasıl sonuçlar doğurabileceği ise herkes tarafından tahmin edilebilir.